31 Ağustos 2015 Pazartesi

Sherlock Dizisi Hakkında Herşey

Sherlock Dizisi IMDb'den 9,2 gibi yüksek bir puan almıştır. Dizinin yapımcılarından Steven Moffat, Sherlock'un yeni sezon çekimlerinin 2016 baharından önce gerçekleşmeyeceğini duyurdu.
Dizinin 90 dakikalık ilk bölümü 25 Temmuz 2010 günü BBC One televizyon kanalında, "Mini-Dizi" olarak yayınlanmaya başladı. Ancak gördüğü büyük ilgi sonucunda diziye devam edilmesine karar verildi. Dizinin 2. sezonu 1 Ocak 2012'de başladı. 15 Ocak 2012'de yayınlanan 6. bölüm ise 2. sezonun final bölümü olarak seyirciyle buluştu. Dizinin en son 3.sezonu yayınlanmıştır. 4. ve 5.sezon onayı verilmiştir.

Dizi romandan farklı olarak 2010'lu yıllarda geçiyor. Sherlock Holmes'ün kredi kartları, cep telefonu ve lap-topu var, otomobil ve metroyu kullanıyor. Anlatıcımız Dr. John Watson ise alışılagelmiş şekilde kağıt ve kalem kullanarak hatıra yazmıyor, bir blog adresi var ve düzenli olarak oraya yazılar gönderiyor.

Dizi ilk olarak 25 Temmuz 2010 tarihinde BBC One kanalında yayına başladı.Dizi Türkiye'de aynı isimle CNBC-e kanalında Türkçe alt yazılı ve e2 kanalında Türkçe dublajlı olarak yayınlanmıştır.


UYARI: Yazının devamı, eserin konusu hakkında ayrıntılı bilgi içermektedir.

19 Haziran 2015 Cuma

Aidiyet Duygusu Hakkında

Her tür toplulukta ve toplumda aidiyet çok önemli bir durumdur. Bir insan, kendisini hiçbir yere ait hissetmiyorsa, orada ne başarı sağlayabilir, ne de mutlu olacağından söylenebilir.
Aidiyet duygusu sosyalleşmenin en temel ihtiyaçlarından biridir. Bir yerin ortak değerlerini paylaşmak için kendimizi o yerin bir parçası olarak görmemiz gerekir. Eğer kendimizi o yerin bir parçası olarak görmüyorsak bu ortak değerler bizler için bir dayatma hissi oluşturabilir. Aidiyet duygusu insana huzur veren bir histir. Kişinin mutlu ve istekli olmasını, başarılı olmasını sağlayabilir. Özellikle şirketlerde çalışırken bizden sahip olmamız istenen duygudur. Şirketinde geleceği için ortak bir hedefe ulaşmak için olmazsa olmazlardandır. Aslında bir yandan da en çok istismar edilen duygulardan biridir. Fakat bu zaafımız, aidiyet duygusunun bizler için en temel ihtiyaçlardan biri olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Bu duygu hissedilmediği takdirde, her zaman yokluğunu hissedebiliriz. Yani aidiyet duygusu birliktelik hissi ile mutluluk ve huzur verir. 

İş hayatı açısından baktığımızda, aidiyet duygusundan yoksun olmak yani yalnız olmak, günümüz koşullarında başarılı olarak görülen birçok şeyin gerçekleşmemesine yol açar. Biraz örnekle açmak gerekirse; Düşünün bir adam var, bir yerde çalışıyor ve 1200 lira maaşı var. Hiç bir ekstra geliri de yok, bonus vs. de yok, yani sabit maaş 1200 lira. Bu adam bir toplantıya gidiyor ve bir müşteriye 40.000 tl lik bir iş satıyor. Sonra da çok mutlu oluyor hatta dans bile ediyor. Ardından çok mutlu bir şekilde "süper bir iş kaptık, harika olucak. Bu sene çok güzel günler bizi bekliyor" diyor. İşte tam olarak bu adamın sahip olduğu duyguya aidiyet duygusu denir. İyi mi, kötü mü? birşey diyemeyeceğim. Fakat sonuç olarak adam aidiyet duygusu ile kendini bir yere ait hissediyor ve mutlu. İşte bu azımsanmayacak şekilde önemlidir.

12 Haziran 2015 Cuma

McDonald's Kolay Sabah Kahvaltısı Sloganlı Afişin Çözümlenmesi

Öncelikle belirtmek gerekir ki bu reklam afişi, açık hava dalı kategorisinde birincilik ödülü almış bir afiştir. Bu çalışmada, McDonald’s reklamını göstergebilimsel açıdan temel unsurlarına ayırıp, anlamın nasıl oluşturulduğuna ve gerçekte ne anlama geldiği araştırılmıştır.

Düz anlam: Beyaz gömlek, odaya yayılmış bağlanamamış kravat, duvarlar, duvarda bulunan kalorifer, duvarlarda bulunan prizler, tavandaki ışıklar, kaplamalı zemin, oda, ofis.

Yan anlam: Güç, kravat bağlamanın zorluğu ve odaya M harfini andıracak biçimde yayılması, aceleci, zaman sorunu, yoğunluk, yoğunlar arasındaki kolaylık, hız, hayatın karmaşıklığı.

Reklam afişinde yer alan reklam iletilerinde görsel ileti ve dilsel ileti bulunmaktadır. Görsel ileti bir odanın içinde tavandaki beyaz ışıklar, 2 açıdan gözüken odanın beyaz duvarları, duvarların üstünde yer alan prizler ve kalorifer. Bunlar hep arka planda olan görsel iletiler, ön planda ise beyaz bir gömlek ve gömleğin üstünde bağlanmaya çalışılan bir turuncu kravatın uzayarak ve başıboş uçuşarak odanın içini kaplaması, bu kravatın ucunun McDonald’sın logosu ile afişin sloganı arasına uzanması ve logo ile sloganı göstererek dikkat çekmesi, afişin sağ altında bulunan McDonald’s logosu görsel iletilerdir. Dilsel iletiye ise logonun hemen altında yer alan afiş ile ilgili ufak puntoyla yazılmış söz olan “Kolay Sabah” yazısı. Yine logonun hemen solunda yer alan büyük punto ve harflerle yazılmış olan “McDonald’s ile sabah kahvaltısı zor değil” metini afişte bulunan dilsel iletilerdir. Görüntüdeki renklere baktığımız zaman yine birbirine yakın tondaki renklerin kullanılmasıyla renk bütünlüğü sağlanmış diyebiliriz. Ağırlıklı olarak beyaz renk hakimdir. Uzunlamasına dikdörtgen biçimli reklam iletisinde ön plandaki görsel iletiler takip edilerek dilsel iletilere ulaşım sağlanabilmektedir.

Dilsel göstergeleri incelediğimizde “Kolay Sabah” yazısı ile kendi kahvaltılarını kendi hazırlayanlara, yeterli zamanı bulamadığını düşünenlere kolaylık sağladığı söylemiyle yazılmıştır. McDonald’s özelliklerinden biri hızlı yiyecek olması dolayısıyla kolay sabah mesajıyla herkesin rahatlıkla McDonald’sa gidebileceğini, bunun müşterileri için sabahın daha kolay geçeceği anlamını yansıtmıştır.

Yine logonun solundaki dilsel göstergede ise “McDonalds ile Sabah Kahvaltıları Zor değil” yazmaktadır. Yine incelediğimizde sabah kahvaltılarını yapamayanlara veya yapmayanların nedenleri çözüm niteliğinde seslenme olmuştur. Türkiyede sabahları evde kahvaltı yapılmamasının nedenleri arasında yapılan araştırmalara göre ilk 5 içindeki 3 nedeni bu afişle ilişkilendirebiliriz. Araştırmalarda en üst sırada “kahvaltı için zaman ayıramama” sorunları vardır, diğer neden ise “Kahvaltıyı hazırlayacak kimsenin olmaması” nedenler arasına girmiştir, bir diğer neden ise, “Kahvaltı için uygun ortam bulunamaması” olmuştur. Yine benzer araştırmalarda her zaman en üstte zaman ayıramama sorunsalı yatmaktadır. Yani bu metin herkesten önce kalkanlar, gece mesai yapanlar, son dakikaya kalanlar, 5 dk ya ordayımcılar, mutlu kahvaltı arayanlar, sucuksuz yapamayanlar, türk kahvaltısından şaşmayanlar, yastıkla savaşanlar vs. için yazılmış ve onları kolay sabah kahvaltısına davet etmiştir.

5 Haziran 2015 Cuma

''Bu Coca Cola Senin İçin'' Kampanyası Analizi

Türkiye’de “Bu Coca-Cola Senin İçin” adı verilen proje, 330 ml. Coca-Cola kutuları ve litrelik şişelerin üzerinde yer alan etiketleri, üstünde isimlerin yer aldığı birer anıya dönüştürmeyi amaçlamıştır. Bu kampanya daha önce Avustralya, Almanya, İngiltere, Fransa gibi farklı ülkelerde de gerçekleştirilmiştir.
Bu kampanya ile diyalog yaratarak, günlük arkadaş diyaloglarının birer parçası olmayı amaçlamıştır. Bunun dışında tabi ki imaj tazeleyerek satışları artırmayı amaçlamıştır.

“Bu Coca-Cola senin için” yazılı ambalajlar “annem, bitanem, babam, aşkım, canım, dostum, kardeşim, kanka” seçenekleri ve isim seçenekleri sundu.

330 ml. Coca-Cola kutularındaki etiketler

29 Mayıs 2015 Cuma

Neden Konuşuruz? Nasıl Konuşuruz?

Neden konuşuruz?
Bu sorunun tabi ki birçok sebebi vardır. Bu sebepleri biraz sayayım. Zaman geçirmek için, diğer insanlara karşı üstünlük sağlamak için, kendimizi tutamadığımız için, kendimizi, kendimize ispatlamak için, kendimizi doğru ifade edebilmek için, kendimizi savunmak için, can yakmak için, gönül almak için, kültürlenmek için, para kazanıp hayatımızı devam ettirebilmemiz için, kendimize ve çevremizdekilere yardım edebilmek için konuşuruz. Yine en çok da duygu ve düşüncelerimizi karşı tarafa iletmek için konuşuruz. Varlığımızı kanıtlamak yani bende buradayım diyebilmek için, doyum sağlamak için, çevremizi denetim altına alabilmek, kontrolü sağlayabilmek için, isteklerimizi bildirebilmek için konuşuruz. Bunları daha da artırabiliriz. Bence yine en önemlisi de sosyal bir varlık olduğumuz için konuşuruz. Sonuçta bizi verilmiş olan bir dil var, dilimizi kullanmamız gerekir. Her şeyi vücut diliyle anlatmaktan daha kolaydır bu.

Nasıl konuşuruz? 
Dillerimiz aracılığı ile konuşuruz. Konuşmanın yani ağızdan çıkan seslerin oluşmasında ve anlamlı ifadelere bürünmesinde organımız olan dil ve dudaklarımız etkilidir. Dil ya da konuşma, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan, kendisine özgü yasaları olan ve ancak bu yasalar çerçevesinde gelişen, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış seslerden örülmüş bir anlaşma sistemidir. Konuşma diliyle veya yazı diliyle konuşmamızda mümkündür. Kelime dağarcığı yazı diline göre sınırlı olan ve günlük hayatta kullanılan doğal dile konuşma dili denir. Bir ülkede resmi dil olarak kabul edilen ve her alanda aynı kurallarla kullanılan dil ise yazı dilidir. Konuşma, çeşitli organlarımızın ortaklaşa işleyerek ürettikleri seslerden ya da ses birimlerinden oluşan hecelerle ve bunlardan oluşan sözcüklerle sağlanır. Okuduğum bir makaleye göre; insanlar ses dalgalarını, ses birimlerini kulağındaki salyangoz sayesinde titreyerek duyar. Konuşması, bir sözcüğü söyleyebilmesi için ise seslerin dalgalar halinde olması gerekirmiş. Ancak konuşurken, çoğunlukla nasıl söylediğimiz, ne söylediğimizden daha etkilidir. Bir konuşmada konunun içeriği kadar söyleyiş tarzı da önemlidir. Neyi, ne zaman, nerede, nasıl söyleyeceğini bilmeyen bir kişinin insanlar tarafından iyi karşılanması zordur. Bir kişinin asker arkadaşıyla konuştuğu şekilde amiriyle konuşmasını yadırgamamak gerekir. Toplumda sevilmek, kendini dinletmek, aranan bir kişi olmak, konuşma kurallarını bilmek ve bu kuralları uygulamakla mümkündür. Herhangi bir isteğin ifadesinde, seçilen kelimelerin ve söyleniş tarzının kişiler üzerinde farklı etkiler uyandıracağı bilinen bir gerçektir. Konuşurken dikkat etmemiz gereken unsurlarda vardır. Bunlara biraz örnek verelim. Örneğin karşımızdakilere önem vermemiz, saygılı olmamız ve övünmemiz gerekir. Dinlemesini bilmemiz gerekir. Yine bence en önemlisi samimi olmak gerekir, yapmacıklardan kaçınılmalı. Yere, zamana, duruma, muhataba göre bir konu seçmek gerekir yani boş konuşmaktan kaçınılmalı. Söyleyeceklerimizi düşünerek söylememiz gerekir. Söyleyecek sözümüz olmadığında susmamız gerekir saçmalamamız gerekir. Konuşurken ses tonuna da dikkat etmemiz gerekir.

14 Mayıs 2015 Perşembe

Brezilya Kahvesinin Göstergebilimsel Çözümlemesi

Aşağıdaki Brezilya Kahvesi için yapılmış bir basın reklamının analizini gerçekleştirdim..
Brezilya, dünyada en fazla kahve üretimi yapan ülke durumunda. Brezilya bir yılda 17.000.000 Ton’dan fazla kahve üretimi yapmaktadır.

Arabica kahvesi dünya kahve üretiminin %70'ini oluşturur. Ancak hastalıklara ve iklim koşullarına çok dirençli olmadığından yetiştirilmesi daha zordur ve daha pahalıdır. En çok bilinen çeşitleri brezilya’da yer almaktadır.

Türkiye’de kahve  ticareti  İlk kez 1727 yılında Brezilya’dan  ithal edilmeye başlanmıştır.

Brezilya’da kahve üretiminin yol açtığı önemli bir değişiklik de, kahvenin lüks bir içecek olmaktan çıkıp, herkesin kullanabileceği bir içecek haline gelmesidir.

Özel mesajlar iletmek için, biçim ve renkten yararlanılmıştır.
Off ve ON yazısı ile anlamlandırmada işaretlere iyi bir örnektir.
Psikolojik olarak renkler duygularımızı ifadelendirmede önemli rol oynar.
Genel olarak sarı rengi uyarının ve dikkatin  sembolüdür.
Sarı söz konusu olduğunda seçilen ton oldukça önemlidir.
Sarı,rengin pek çok farklı tonu vardır. Saf sarı bütün diğer tonlar arasındaki en neşeli ve güneşli olanıdır.
Sarı, az miktarlarda kullanıldığında parlaklık ve sıcaklık hissi verir.
Sarı, pek çok dinde ilahi varlığı simgeleyen bir renktir.

Brezilya Kahvesi Basın Reklamında Sarı renk gözleri aşırı derecede uyarır. Aynı zamanda sarı renk metabolizmayı hızlandırır.Bu da Kahve içme isteği uyandırabilir.
Sarı arkaplan kullanmışlar ve sarı arkaplan beyni uyararak konsantrasyonu arttırabilir fakat gözler için zarar vericidir.
Bütün renkler arasında en gözle görülen ve dikkat çeken renk sarı olduğu içinde sarı tercih edilmiş olabilir..
Ayrıca Brezilyada sarı renk çok fazla kullanılan bir renktir.Zaten renkler kültürden kültürede farklılık gösterebilir.
Brezilya bayrağında sarı renk yoğun olmasıda bu  renk kullanmalarında etkili olmuş olabilir..
Sıcak bir kahve bulunmaktadır resimde sarı renk sıcak bir renk olduğu için çok uyumlu olmuştur.Sarı renk ayrıca dikkat çekici bir renktir ve bu reklamda da etkisini göstermektedir.